Gerçekle Yüzleşmek: Değişimin Başlangıç Noktası
Kumar bağımlılığı, çoğu zaman fark edilmeden başlayan ama yaşamın her alanına yayılan bir süreçtir. İlk adım, sorunun varlığını dürüstçe kabul etmektir. Kişi genellikle “Ben istersem bırakırım” ya da “Sadece eğlencesine oynuyorum” diyerek gerçeği görmezden gelir. Oysa farkındalık, iyileşme sürecinin en güçlü adımıdır. Kumarın kontrol dışına çıktığını, artık sizi değil sizin onu yönettiğinizi kabul etmek, değişimin başlangıcıdır. Bu farkındalık anı çoğu zaman zordur ama aynı zamanda özgürleştiricidir. Çünkü kişi, artık kendini kandırmayı bırakır ve yardım arama isteği doğar.
Davranışın Nedenini Anlamak
Kumar oynama davranışının arkasında her zaman bir neden vardır. Bazı kişiler heyecan, bazıları stres, yalnızlık ya da başarısızlık duygusuyla baş etmek için kumara yönelir. Bu nedenle sadece “bırakmak” değil, neden oynadığını anlamak gerekir. Çünkü nedenini bilmediğiniz bir davranışı kalıcı olarak değiştiremezsiniz.
Kumar oynamanın ardındaki yaygın nedenler:
- Duygusal boşluğu doldurma isteği
- Stres ve sıkıntıdan geçici kaçış arayışı
- Kontrol ve başarı hissini yeniden kazanma çabası
- Sıkıntı, yalnızlık veya can sıkıntısı
- Geçmişte yaşanan kayıpları telafi etme arzusu
Bu nedenleri fark etmek, kişinin kendini suçlamadan süreci anlamasına yardımcı olur. Uzm. Dr. Turan Çetin, bu aşamada bireyin davranış kalıplarını analiz ederek neden-sonuç ilişkisini ortaya çıkarır.
Utanç Yerine Kabul: Yardım İstemekten Korkmamak
Birçok kumar bağımlısı yardım istemekte zorlanır. Utanç, suçluluk ve çevresinin tepkisinden korkma duygusu bu süreci geciktirir. Oysa yardım istemek zayıflık değil, iyileşmenin ilk göstergesidir. Profesyonel destek almadan kumarı bırakmaya çalışanların büyük kısmı kısa süre içinde yeniden başlar çünkü bağımlılık sadece irade gücüyle yenilebilecek bir durum değildir. Beyin kimyasını, düşünce kalıplarını ve davranış döngüsünü değiştirmek için bilimsel temelli terapi gerekir.
Yardım istemenin önündeki yanlış inanışlar:
- “Kendim halledebilirim.”
- “Bu kadar ciddi bir durum değil.”
- “Kimseye anlatamam, utanırım.”
- “Bir kez daha deneyeyim, sonra bırakırım.”
Gerçek şu ki, bu cümlelerin her biri bağımlılığın sizi içeride tutmak için kullandığı savunmalardır.
Profesyonel Destekle İlk Adımı Atmak
Kumar bağımlılığı tedavisinde ilk adım, bir uzmana başvurmaktır. Uzm. Dr. Turan Çetin, kumar davranışının arkasındaki psikolojik nedenleri değerlendirerek kişiye özel bir tedavi planı oluşturur. Bu plan genellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT), farkındalık çalışmaları, dürtü kontrol eğitimi ve gerektiğinde ilaç desteğini içerir. Tedavinin amacı yalnızca “oynamamak” değil, neden oynamaya ihtiyaç duyulduğunu anlamak ve bu ihtiyacı sağlıklı yollarla karşılamaktır.
İlk görüşmede yapılabilecek adımlar:
- Kumar geçmişinin detaylı değerlendirilmesi
- Duygusal tetikleyicilerin belirlenmesi
- Günlük yaşam alışkanlıklarının analizi
- Stres ve dürtü yönetimi stratejilerinin planlanması
- Gerektiğinde aile desteğinin sürece dâhil edilmesi
Bu süreç, kişinin kontrol duygusunu yeniden kazanmasını sağlar.
Destek Grupları ve Paylaşımın Gücü
Kumarla mücadelede bireysel çaba kadar grup desteği de önemlidir. Benzer deneyimleri yaşayan kişilerle bir arada olmak, yalnızlık duygusunu azaltır ve umut duygusunu güçlendirir. Destek grupları, hem paylaşım hem de sorumluluk bilinci yaratır. Kişi kendi hikâyesini anlattıkça farkındalığı artar, başkalarının deneyimlerinden öğrenir.
Destek gruplarının sağladığı faydalar:
- Yalnız olmadığını fark etmek
- Gerçek hikâyelerden motivasyon almak
- Geriye dönüş riskini azaltmak
- Duygusal dayanıklılığı artırmak
- Süreçte karşılıklı destek ve anlayış kazanmak
Uzm. Dr. Turan Çetin, bireysel terapiyle birlikte grup çalışmaları önererek sürecin sosyal yönünü de güçlendirir.
Tetikleyicileri Tanımak ve Engellemek
Kumar davranışını tetikleyen durumlar kişiden kişiye farklıdır. Bu tetikleyiciler genellikle stresli olaylar, boş zamanlar, sosyal medya reklamları, kumar oynayan arkadaşlar veya yalnızlık hissi olabilir. İlk adımda yapılması gerekenlerden biri, bu tetikleyici durumların farkına varmak ve önlem almaktır.
Kumar dürtüsünü tetikleyen faktörlere örnekler:
- Cep telefonundaki bahis uygulamaları
- Sosyal medya reklamları
- Kazanç hatıraları veya “bir kez daha deneyeyim” düşüncesi
- Stresli iş günleri veya aile içi tartışmalar
- Yalnız geçirilen akşamlar
Bu tetikleyicileri fark ettikten sonra, kişi kendine yeni başa çıkma stratejileri geliştirebilir. Örneğin spor, yürüyüş, meditasyon veya yaratıcı aktiviteler, dopamin dengesini sağlıklı biçimde destekler.
Aile ve Yakın Çevre Desteğini Harekete Geçirmek
Kumar bağımlılığı yalnızca bireyi değil, çevresini de etkileyen bir sorundur. Bu nedenle ilk adımda aile desteğini sürece dahil etmek çok önemlidir. Ancak bu destek yargılayıcı değil, anlayış temelli olmalıdır. Yakın çevre, “Sen neden böyle yaptın?” yerine “Nasıl yardımcı olabilirim?” yaklaşımıyla destek olmalıdır.
Ailelerin dikkat etmesi gerekenler:
- Suçlama ve eleştiriden kaçınmak
- Finansal konularda sınır koymak
- Kişinin terapi sürecine aktif katılımını teşvik etmek
- Sabırlı olmak ve küçük ilerlemeleri fark etmek
- Geriye dönüşleri başarısızlık değil süreç parçası olarak görmek
Bu destek, kişinin mücadele motivasyonunu artırır ve kalıcı iyileşmeyi güçlendirir.
Kendine Karşı Şefkatli Olmak
Kumar bağımlılığıyla mücadelede en çok unutulan adım, kendine anlayış göstermektir. Bağımlılıktan kurtulma süreci bir maratondur; düşmek, tekrar denemek ve yeniden ayağa kalkmak bu sürecin doğal parçalarıdır. Kişi kendini cezalandırmak yerine, her farkındalık anını ilerleme olarak görmelidir.
Kendine karşı şefkatli olmanın yolları:
- “Neden yaptım?” yerine “Şimdi ne yapabilirim?” demek
- Küçük başarıları fark etmek ve kutlamak
- Yeniden başlamaktan utanmamak
- Profesyonel destek sürecini bir yük değil, fırsat görmek
- Değişimin zaman alacağını kabul etmek
Unutulmamalıdır ki her bırakma girişimi, bağımlılıktan bir adım daha uzaklaşmak demektir.
Uzm. Dr. Turan Çetin ile Güvenli ve Bilimsel Bir Başlangıç
Uzm. Dr. Turan Çetin, kumar bağımlılığı tedavisinde bireyin kişisel hikâyesine uygun, adım adım ilerleyen bir plan uygular. Bu süreçte amaç, sadece kumarı bırakmak değil, yaşamın kontrolünü yeniden ele almaktır. Bireysel terapi, grup desteği ve davranışsal yeniden yapılandırma teknikleriyle kişi hem zihinsel hem duygusal olarak güçlenir.
Küçük Bir Adım, Büyük Bir Dönüşümün Başlangıcı
Kumarla mücadelede ilk adım atmak zordur, ama her iyileşme hikâyesi tam da o adımla başlar. Gerçekle yüzleşmek, yardım istemek, destek almak ve yeniden denge kurmak mümkündür. Uzm. Dr. Turan Çetin, kumar bağımlılığından kurtulma sürecinde bireylere bilimsel, empatik ve kalıcı bir yol haritası sunar.
Çünkü kurtuluş, bir anda değil; farkındalık, kararlılık ve destekle büyüyen bir süreçtir. Her adım, kumarın gölgesinden özgürlüğe doğru atılan bir adımdır.
Uzman görüşü isteyin
Bağımlılık önleme, regülasyon uyumu veya saha projeleri hakkında bire bir danışmanlık planlayın.